Kalp gözü açıldığında ..
Kalp gözü açıldığında, eşyanın yapay dış görünüşünün İlerisini görebiliriz; kalbin kulağı açıldığında sözlerin ardında gizlenen hakikati duyabiliriz. Robert Frager ( Gönül Gözü - sozleri.org )
Kalp gözü açıldığında, eşyanın yapay dış görünüşünün İlerisini görebiliriz; kalbin kulağı açıldığında sözlerin ardında gizlenen hakikati duyabiliriz. Robert Frager ( Gönül Gözü - sozleri.org )
Vicdanın fetvası müftünün fetvasına da hükmeder, müftünün fetvasını da fetva verir. Zira müftü fetvasını bir çeşit içtihadına dayaranak verir. kalp ise ancak azimetle fetva verir. Kalbin fetvası Allah’ın rızasına uygundur.
Sadece kısmetine ve eline geçene razı ol. Kısmetinde olmayandan da geri dur. Helal ve meşru olandan ayrılma. İşte o zaman zengin olursun. Allah’tan başka hiçbir şeye ihtiyaç duymazsın. Kalbin mutmain olur, sükûnete kavuşur, özün saflaşır, berraklaşır. Zararlı duygu, temayül ve ihtiraslardan arınırsın. Böylece dış gözünde dünya, kalp gözünde ahiret, sır gözünde Allah’tan başkası değersiz olur.
Hakiki imana sahip olan bir mü’minin iki dış gözü, iki de iç gözü vardır. İki dış gözü ile Allah’ın yeryüzündeki sanat eserlerini görür, iki iç gözü ile de Allah’ın göklerde yaratmış olduğu eserleri görür. Bundan sonra onun gözünden perdeler kaldırılır. Neticede Allah’ın yakın ve sevgili kullarından olur. Sevgiliden hiçbir şey gizlenemeyeceğine göre, Allah’ın sevgili kullarından olan bu kişiden de İlâhî sırlar gizlenmez.
Dünyadaki himmet ve gayretin yemek, içmek, giymek, evlenmek, güzel ve rahat evlerde oturmak, servet toplamaktan ibaret olmasın. Bütün bunlar nefsin işidir, nefsin rağbet ettiği şeylerdir. Öyleyse kalbe mahsus himmet ve gayret nedir? Kalp, öz ve sır neye rağbet eder? Onun himmet ve gayreti Allah’ı aramaktır. Kalbin rağbet edeceği tek şey budur. Senin himmet ve gayretin ve rağbet edeceğin şey senin için en mühim olandır, sana ehemmiyet verendir. Öyleyse senin rağbet edeceğin şey, Rabbin ve Onun nezdinde olmalıdır.
Kalp Kitab ve Sünnete göre amel ederse kurbiyet (yakınlık) kazanır. Bunu kazanınca da neyin kendi lehine ve aleyhine, neyin Allah için veya başkası için, neyin de hak ve batıl olduğunu bilir ve görür.